Mercedes CEO’su Ola Källenius, „Zorlu bir piyasa ortamında sağlam bir sonuç“ ifadesini kullanıyor. Bu tür açıklamalar, genellikle beklenen sonuçlar elde edilemediğinde duyduğumuz klasik yönetim söylemleri arasında yer alıyor. Ancak bu açıklamanın arkasında, yalnızca hissedarları değil, aynı zamanda çalışanları da etkileyecek bir yeniden yapılandırma süreci bulunuyor. Şirketin üretim maliyetlerinin 2027 yılına kadar yüzde 10 azaltılması hedefleniyor. Mali İşlerden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Harald Wilhelm, Almanya’da bir fabrikanın kapatılmasının planlanmadığını belirtse de, maaş kesintileri farklı bir tablo ortaya koyuyor.

İçten Yanmalı Motorlara Dönüş

Araç stratejisindeki değişiklikler de dikkat çekici. Elektrikli modellerde beklenen başarıyı elde edemeyen Mercedes, şimdi içten yanmalı motorlara yeniden ağırlık veriyor. Diğer otomobil üreticileri elektrikli araçlara geçişi hızlandırırken, Mercedes’in bu hamlesi geri adım olarak değerlendiriliyor. Görünüşe göre, bu alandaki yatırımlar kısa vadede mali tabloları güçlendirmeyi amaçlıyor.

Sonuç olarak, akıllarda şu sorular kalıyor: Mercedes-Benz’i yeniden başarıya ulaştırmak için bu tasarruf politikası yeterli olacak mı? Yoksa şirket, kârlılığı artırmaya çalışırken yenilikçi kimliğini kaybetme riski mi taşıyor? Avrupa ve Almanya ekonomisinde ve otomotiv sektöründe dönüşüm olmadan Mercedes-Benz kendi gücüyle toparlanacak mı? Önümüzdeki yıllar, daha düşük üretim maliyetleri, yeni modeller ve içten yanmalı motorlardan oluşan bu kombinasyonun mevcut zorluklara karşı doğru bir çözüm olup olmadığını gösterecek.

Mercedes-Benz ve Türkiye

Mercedes-Benz’in Stuttgart merkezindeki bu gelişmeler, 1,4 milyar avroyu aşan yatırım tutarıyla Türkiye’nin en büyük yabancı sermaye yatırımı olma özelliğini taşıyor ve 7 binden fazla istihdam sağlamasıyla Mercedes-Benz Türk üzerinde nasıl bir etki yaratacağını zamanla göreceğiz. Ancak Türkiye’nin gelişmiş araç üretim altyapısı, yüksek deneyim birikimi, stratejik konumu ve nitelikli iş gücü, Alman otomotiv devi Mercedes-Benz’e zorlu dönemlerde yeni fırsatlar sunma potansiyeline sahip.

İsmail Akpınar

Ekonomist / Dipl. Volkswirt