
Lise ve bir öğretmen
Öncelikle bir meseleden alıntı yaparak günün yazısına açıklama getireyim.
Zamanın birinde; bir lise öğretmeni öğrencilerine bir soru yöneltir:
“Pislik nedir?”
Bütün öğrenciler kafalarındaki yorumlarla pisliğin tanımını yaparlar, fakat öğretmen hiçbir yanıtı beğenmez.
“Peki hocam, siz anlatın; biz bilemedik.” derler.
Öğretmen anlatmaya başlar: “Pislik, bulunmaması gereken yerde bulunandır.” der. “Siz hepiniz annenizi sever, onun saçlarını okşar, koklar ve seversiniz, değil mi? Ama o saçın bir yemek tabağınızda olsa tiksinir, o yemeği yemez kalkarsınız. O orada bir pisliktir.
Ya da tereyağı; birçoğunuz buna yumurta kırar ve ekmek banarak iştahla yersiniz ama bunun bir damlası elbisenize dökülse bu artık bir pisliktir.
Demem o ki, şimdiki zamanda bazı insanlar bazı makamlara yakışmamakta ve bulundukları yerleri anca kirletmekten başka bir işe yaramamaktalar. Bunlara kısaca makam pislikleri, görevli pislik de denebilir.
Hatta öylesi vardır ki, ‘Ben olmasam bura yürümez, yıkılır.’ fikrindeki pisliklerdir. Ne başkasına fırsat verir ne de yapıştığı yerden koparılmak ister.
Makam ve mevkiler ehil insan, işbilir kadrolarda olmadıkça gelişme ve iyileşme beklemekte beyhudedir.”


